YouTube’da yayın hayatına devam eden Katarsis’in bu haftaki konuğu ünlü sunucu, oyuncu ve manken Çağla Şıkel oldu. Duygusal ve samimi açıklamalarda bulunan Çağla Şıkel, çocukluğunu, büyüme hikayesini, babasının vefatından sonraki yaşantısını ve annelik duygusunu anlattı.
Katarsis’e kendisini samimi şekilde tanımlayarak başlayan Çağla Şıkel, Gökhan Çınar karşısında şu sözleri ifade etti; ‘’Çok fazla kişiye içimi açmam. Bu güvensizlikle alakalı bir şey değil. Gerçekten sağlam ve kendimi güvende hissettiğim arkadaşlarım vardır mutlaka. Ama her dönem çevremde çok fazla yakın arkadaşım vardır, her zaman çok sevilirim ve etrafım çok kalabalıktır diyemem. Kalabalıklardan aksine korkarım. Hep kendi başına yürümeye çalışan bir kadın olarak dertlerimi kendim çözmeye çalışırım. Güvendiğim arkadaşlarım var. Çok samimi olabildiğim, gerçekten hiçbir duygumu saklamadan görüşebildiğim ve hatta rezil olurum derdine düşmeden iletişimde olduğum arkadaşlarım var. İyi ki de varlar. Onlar benim şu yönümü sevmiyor. Benden seninle de hiç dedikodu yapılmıyor Çağla diyerek şikayet ediyorlar. Çok uzun zamandır kimsenin hayatı ile ilgilenmediğim için böyleyim. Kendi hayatıma odaklanarak yaşıyorum. Başkalarının hayatlarını konuşmayı hiç sevmiyorum. Birinin mutluluğa mutlu olabiliyorsun. Birinin üzüntüsüne ise bazen insanların sevindiğini görebiliyorsun. Bazen içlerindeki kıskançlığı ortaya çıkarttıklarına şahit oluyorsun. Ben bunlardan daha uzak bir hayatı tercih ediyorum. Birini konuşmak ona enerjini vermen demek oluyor. Bence hiç kimse için kendi hayatlarımızdaki o enerjiyi boşuna harcamamanız gerekiyor.’’
Aşk ile ilgili düşüncelerini içten bir şekilde paylaşan Çağla Şıkel, şunları kaydetti; “Çok aşık olduğumda çocuklaşıyorum. Biraz unuttum tabii bu duyguyu. En sevdiğim ve en olmayı özlediğim yanım bu olsa gerek. Gelmesini istediğim bir duygu hatta bu. Travma dediğimiz şey aslında sadece geçmişte yaşadığımız kötü olaylardan oluşmuyor. Yaşamayı umut ettiğimiz ama yaşayamadığımız güzel olaylar da aynı zamanda travmalarınız oluyor. Belki de aşk benim için bir travmadır. Bir sürü sebebi olabilir bunun. Belki de hiç uzak değildir. Geçenlerde gözlerim doldu ve ağladım. Çok kısa sürdü bu durum. Bir şeyden dolayı yorulduğumu hissettiğim bir andı. Ardından devam ettim hemen. O ağladığım kızı yatakta bırakmayı seviyorum. Onunla hayata devam edemem. Yoksa hem kendime hem de çocuklarıma çok büyük eziyet olur bu. Çevreme ve işime yansır. İşimin başarısızlığı bana yansır ve böyle bir kaos yaşanır. Bir olayla ilgili spesifik şekilde canımı sıkan bir durum vardı. Kısa ağladım derken az üzüldüm anlamında söylemedim bunu. Drama hiç yapmadım. Ağladım ve hemen gözlerimi silip hayatıma devam ettim. Her üzüldüğümüz şeyi cebimize koyarsak çok büyük ağırlık yapar. Hayatta devam etmesini öğrendim.”