enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,2219
EURO
37,4917
ALTIN
2.876,36
BIST
9.132,30
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
25°C
İstanbul
25°C
Az Bulutlu
Perşembe Az Bulutlu
27°C
Cuma Yağmurlu
22°C
Cumartesi Az Bulutlu
21°C
Pazar Parçalı Bulutlu
22°C

Denizlerimizin Durumu Çok Vahim

Denizlerimizin Durumu Çok Vahim
4 Haziran 2021 07:07
A+
A-

ODTÜ’den müsilaj araştırması: Bilim-2 karaya döndü

ODTÜ’lü bilim insanları Marmara’daki müsilaj sorununu Bilim-2 gemisiyle inceledi. Araştırmacı Prof. Dr. Barış Salihoğlu çalışmalara ilişkin, “Gerçekten müsilaj çok yaygın. Sadece deniz yüzeyinde değil, büyün deniz su kolonunda jelimsi bir yapı hakim. Bu durumla hiç karşılaşmamıştık” dedi.

Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) araştırma gemisi Bilim-2, son dönemde Marmara Denizi’nde görülen deniz salyalarının oluşumuyla ilgili araştırma yapmak için 3 gündür Marmara Denizi’nde çalışma yürütüyor. 15 bilim insanından oluşan toplam  25 kişilik mürettebatıyla 4 gün daha inceleme yapacak Bilim 2 gemisi topladığı verileri Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na sunacak. Araştırma gemisi 3 günlük incelemenin ardın dün akşam Haydarpaşa’ya döndü.

ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi ve Enstitü Müdürü  Prof. Dr. Barış Salihoğlu 3 gündür Marmara Denizi genelinde süren çalışmalarıyla ilgili olarak, ” Son gördüğümüz durum gerçekten müsilaj çok yaygın” dedi.

Salihoğlu, “Sadece gördüğümüz deniz yüzeyinde değil, bütün deniz su kolonunda da jelimsi bir yapı hakim. Bu derece bir durumla hiç karşılaşmamıştık. Oksijen seviyeleri ciddi bir şekilde azalmış durumda hızla önlem almamız gerekiyor. Müsilaj ilk defa olmuyor evet ama bu kadar yaygın bir biçimde ilk defa” diye konuştu.

Arıtmanın üst seviyelerde yapılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Barış Salihoğlu,” Özellikle deşarjlardan arıtılmadan giren deşarjlar çok etkilemiş. Havzadan nehirlerden giren tarımsal girdiler olsun, endüstri girdileri olsun bunlar çok etkilemiş. Gördüğümüz kadarıyla bu besin tuzu dediğimiz bu kirliliğin en azından hızla yarı yarıya azaltılması lazım. Hızla yarı yarıya azaltılırsa 5-6 yıllık bir süreçte o oksijendeki eşik değerleri biraz aşmaya başlarız. Biraz iyileşmeye başlar. Sabır gerekiyor, hızlı önlem almak gerekiyor” şeklinde konuştu.

Atık suların özellikle boğazda boğaz alt suyuna deşarj verildiğini anlatan Salihoğlu şunları söyledi:

“Bunların Karadeniz’e gideceği varsayılıyor. Alt su Karadeniz’e geçiyor ama bunun ciddi bir kısmı üst suya karışıyor ve Marmara’ya geri dönüyor. Biz hem bakanlıkla hem de belediyelerle yakın çalışıyoruz. Nerelerde arıtmalar var biliyoruz, hangi seviyede arıtıldığını biliyoruz” 

Salioğlu “Örneğin Kadıköy, Yenikapı, Üsküdar, Baltalimanı ve Paşabahçe ön arıtma tesislerinde iyileşme planlarının yapılması önerilerimiz arasında. Sadece deşarjlar değil nehirlerde çok önemli özellikle Susurluk havzasındaki tüm akarsularda onların kirlilik oranlarını düşürmeye yönelik çalışmalar yapılmalı. Bunlar önerilerimiz arasında” dedi. Salihoğlu ayrıca bu çalışmaların denizde yapılmasının önemli olduğunu söyleyerek, “40 yıllık bir gemi birçok teknolojik cihazla donatılmış ama yeni bir gemiye de ihtiyacımız var” diye konuştu.

ODTÜ Deniz Bilimleri Öğretim Görevlisi ve Bilimsel Sefer Koordinatörü Dr. Hasan Örek ise, her yıl düzenli olarak Marmara Denizi’ne gelen geminin bu sene sefer rotasını ve istasyonlarını deniz salyası nedeniyle değiştiğinden bahsetti.

Örek kullandıkları cihazlarla ilgili bilgi vererek, “Deniz bilimlerindeki en temel cihazımız bu cihaz. CTD dediğimiz bir cihaz. Klorofil, oksijen, ışık, bulanıklığı gösteren ek sensörleri var. Bu cihazın ağzı açık şekilde denize sarkıtılır. Bu veriler kablo yardımıyla içeride bilgisayara aktarılır ve canlı olarak izlenir. Bu verilere bakarak hangi derinliklerden örnek alacağımıza karar veririz. Bu yukarıya geldikten sonra şişelere örnekler alınır” dedi. Örek, “Oksijen, besin tuzları ve canlılarla ilgili örnekler alınır bir kısmı gemi üzerinde ölçülür. Bir kısmı da ya dondurularak ya da içerisine gerekli kimyasallar eklenerek gemide muhafaza edilir. Daha sonra seyrüsefer bitiminde laboratuvarlarda ileri ölçümleri yapılır. İlk gözlemlerimizde şunu gördük. Marmara ‘da kıyı açık gözetmeksizin her yerde su kolonunda müsilaj var” ifadelerini kullandı.(NTV)

Marmara Denizi kıyılarını kaplayan, halk arasında “deniz salyası” olarak da bilinen “müsilaj”

 denizlerde zaman zaman ortaya çıkan bir salgı.

Bilim insanları, deniz salgısının birden fazla sebebi olduğunu dile getiriyor.

Ancak araştırmalara göre, en baskın nedenin atıklar olduğuna dikkat çekiliyor

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.