Merve Boluğur, “evlilik”, “annelik”, “oyunculuk” ve “estetik” ve büyük pişmanlığıyla formunun sırrını da anlattı.
2017 yılında rol aldığı ‘İçimdeki Fırtına’ dizisinden sonra ekranlardan uzak kalan Merve Boluğur, 2022’de sözlerini kendisinin yazdığı şarkısıyla sevenlerinin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Kendine yeni bir kariyer çizen Boluğur, Acunn.com’dan Şebnem Ber’e verdiği röportajda dikkat çeken ifadeler kullandı.
Şu anda gerçekleştirmek istediğin bir hayalin var mı?
Evet, bir hayalim var. Müzikle ilgili bir şey yapmak istiyorum. Önceden farkında olmadığım bir yeteneğimi keşfettim. Bir gün evde otururken şarkı sözü yazmaya başladım. Başta çok kötü geldi ve kendimi kıyaslamaya başladım, ‘Bu Yıldız Tilbe kadar, Sezen Aksu kadar iyi değil’ diye. Kendi tarzımı bulmaya karar verdim ve Merve olarak özgür, kadınsı tarafımı ve cinselliğimi çıkaran çok güzel sözler çıkarmaya başladım. Yazdıklarım artık çok içime siniyor.
Sesini beğenir misin?
Kendimce iyi bir sesim var. Şu an çok detayını paylaşmak istemesem de, harekete geçme vakti geldi artık. 2022’de benden bir şarkı gelecek. Önceliğim klibi çekmek. Asıl heyecan duyduğum da bu. Estetik yönüm çok yüksek.
Oyunculuk bitti mi, devam etmeyecek misin?
Aslında oyunculukla ilgili birikimimi bu işe aktaracağım. Kendi çekeceğim klipte bağımsız olacağım. Tüm hünerlerimi göstereceğim. Mesela bana Youtube videolarında ‘makyajın yok’ deniyor. Evet, yok. Evin içinde sıfır makyaj geziyorum. Bu özgürlüğü özlemişim.
Evlilik sana göre mi?
Bunu çok düşündüm. Galiba evlilik bana göre değil. Çok emin değilim ama. Evlilik, iyice düşünerek tartarak yapılmalı. Hele ki anne olmak, çok ciddi bir karar.
Anne olmak ister misin?
Bazen hormonel olarak hissediyorum. Ama bilmiyorum. Anneliğe çok ciddi bakıyorum. O çocuğa özgüven aşılamam çok önemli. İstediğini yapmasını entegre etmem lazım. O sevgiyi gerçekten verebilmeliyim, ona vakit ayırabilmeliyim. Bilemiyorum. Annelik çok zor bir şey.
Pişmanlıkların ne?
‘Sana çok aşığım’ demediğim için pişmanım. Aslında duygularımı belli ederim ama sözel ifadede sıkıntı çekerim. Mesela aşkımı resim yaparak ifade ederim, onun sevdiği bir şey çizerim. Ama sözel olarak hiç ‘sana aşığım’ demedim hayatımda. Bunu diyemediğim için pişmanım. Ancak zamanla aştım sanırım. Köpeğim Çiko’nun gidişi bana büyük bir hayat dersi oldu. Onun için her gün ağlıyorum. Geceleri kalkıp mezarlığına gidiyorum. Dışarıdan rahat biri gibi gözüksem de, gerçekten duygusal bağ kurduklarıma karşı derin bir tarafım var. Onları çok özel bir yere koyarım.
Göğüslerin dışında estetiğin yok. Kendinle barışık mısın?
Evet, göğüslerimde var sadece. Yüzümde yok. Bir insanın kendiyle barışık olma duygusu bence çok önemli. Benim de zaman zaman beğenmediğim taraflarım olabiliyor. Ancak çoğunlukla aynaya hayran hayran bakıyorum. Kendimi beğeniyorum. Ama bazen de hiç güzel bulmuyorum. Duygu durumumla alakalı. Mesela bacak boyumun biraz daha uzun olmasını isterdim. Yüzümden memnunum. Güzel kadın algısına düşmemek lazım. İdeal bir kadın Adriana Lima gibi olacak diye bir şey yok. Evet, çok güzel bir kadın ama herkes kendine göre güzel. Mesela Marilyn Monroe o kadar uzun boylu bir kadın değildi fakat güzeldi. O boyuyla, o kilosuyla, o bakışıyla güzeldi.