İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından üç ayda bir yayımlanan İSTanbul mecmuasından Tolga Akyıldız’ın sorularını yanıtlayan Kenan Doğulu, “Kim ne der, kimi üzer, kimi kızdırırız diye düşünmekten özgür ve özgün davranamıyoruz. Konserler sıkıntı yapıldığından köreliyoruz. Daima bir ekranın karşısındayız. Sohbet etme, fikir alışverişi yapma, dertleşme azaldı. Bu da kolektif şuurdan çıkan o ilhamı, özgün fikirleri sekteye uğrattı. Otosansür bakısı huzursuz bir hâle getirdi sanatkarları ve ekipleri” diye konuştu.
90’lar pop müziğine taraf veren sanatkarlar olarak Tarkan’la kimi ortak özellikleri olduğunu tabir eden Kenan Doğulu, “Neşemiz şimdi çalınmamıştı ve beşerler ortası kutuplaşma böylesine derin değildi. Birimizin albüm kayıtları olduğunda herkes stüdyoda buluşur ve elinden gelen katkıyı yapardı. Titiz ve mükemmeliyetçiydik Tarkan da ben de. Hâlâ da öyleyiz şükür. Karşılığını da alkışlarla aldık” dedi.
Dijital dünyanın müziği derinden dönüştürdüğüne dikkat çeken sanatçı, sanatçı arkadaşlarıyla Metaverse ve NFT üzere mevzularda da fikirler ürettiklerini söyledi: “Sürekli bir beyin fırtınası halindeyiz, fikirler üretiyoruz. Hayal kurmak parasız. Daima uçuyoruz ve aklımıza tatlı fikirler geliyor. Sıkıntımız salt para kazanmak olsa çoktan bu doğrultuda eserler çıkarmıştık. Kaygımız uygun fikirler bulmak ve ilham vermek.”
Pandemiyle birlikte müzik ve sanat bölümünün ‘en kolay gözden çıkarılan’ kesim olduğunun görüldüğünü belirten Kenan Doğulu, “Eğlence kesimi öylesine büyük ki. Milyonlarca insan bu işten ekmek yiyor. Işıkçısından tasarımcısına, oyuncusundan müzisyenine, yer göstericisinden gişecisine, rodisine, asistanına, dansçısına bir sürü insan için güya hayat durdu. Daima yeni kısıtlamalar getiriliyor, hayatları zorlaşıyor, ekonomileri yerle bir oluyor. Hayat esasen kolay değil. Biraz daha anlayışlı, saygılı, ölçülü ve planlı davranmak lazım cümbüş personel ve işçilerine diye düşünüyorum. İşleri “eğlence” diye mi birinci gözden çıkarılan oluyorlar?”
Kenan Doğulu ayrıyeten Türkiye’de sanatın ve müziğin üzerinde çok fazla baskı ögesi olduğunu söyledi. Hem ülkedeki siyasi durumun hem de öteki şartların sanatkarların özgürce kendilerini söz etmelerine mahzur olduğunu belirten Doğulu, “Sanatçı kendini özgür hissetmiyor maalesef bu periyotta. Söz özgürlüğü yine kazanılıp hayaller kurmaya müsaade verilince çok şey değişecek” dedi.
İstanbul’un kültür ve sanat hayatının büyük bir değişikliğe uğradığını tabir eden sanatçı, “Son vakitlerde yasaklar, siyasi baskı, pandemi koşulları ve ekonomik kriz herkesi darmaduman etmiş olsa da bir noktada hayat olağana dönünce İstanbul gece hayatı tekrar dünyanın gözdesi haline gelecek diye düşünüyorum” diye konuştu.
